Nisan ayında çekmiş olduğum Satürn ve Mars gezegenlerine ait 2 çalışmayı paylaşmak isterim. Özellikle Mars ve Dünyamız şu günlerde çok yakın konumdalar. Böyle dönemlerde mutlaka fotoğraf çekimi ya da gözlem yapılmalı.
Mars her zamankinden çok daha büyük. Çıplak gözle bu fark çok belli olmuyor ama özellikle gece yarısına doğru Doğu ufku üzerinde çıplak gözle o turuncu gezegeni ayırt etmek çok kolay.
Fotoğrafta Mars bulutları, dağları ve kutup buzulları görülebiliyor.
Bu yıl Saturn o muhteşem halkalarını tüm güzelliği ile gözler önüne serecek. Yörünge açılarımız arasındaki fark nedeniyle bakış açımız halkaları biraz daha yatık görmeye elverişli hale geliyor. Ben de 23 Mayıs gecesi kötü havalara ve hayat koşturmacasına meydan okudum ve gökyüzünün en güzelinden bir kareyi ölümsüzleştirdim. Tabi kare dediğimi bakmayın, gezegen fotoğrafçılığında önce video çekip ardından bunu çeşitli yazılımlar yardımıyla fotoğraf haline getiriyoruz. Bunun sebebi atmosferimizin sürekli hareket halinde olması ve bize çok uzaklardan gelen ışığı eğip bükmesi… Yüksek hızda video çektiğimiz zaman atmosferin nadiren sakin olduğu o bir kaç anı yakalayıp ardından bu anlardaki gezegen görüntülerini üst üste bindiriyor yani istifliyoruz (stacking)
Belki çektiklerimin en iyisi değil ama yine de 2015′ in ilk eli yüzü düzgün Saturn fotoğrafı olması sebebiyle paylaşmak istedim. Umarım bu yıl daha iyilerini çekebilirim.
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba… Ben bu blog yazarlağını sanırım layıkıyla yapamayacağım. :) Takip ettiğim başarılı bloglarda sık aralıklarla ama hap şeklinde bir solukta okunacak yazılar yayınlanıyor. Sürekli güncel bir bilginin paylaşılması da takipçilerde sadakat ve ilgiyi birlikte getiriyor… Amatör Astronomi gibi zaten takipçisi az olan bir hobi üzerine yazıp bir de benim gibi 3 ay ara ile yazınca başta kendim olmak üzere sanırım benden bir iki satır yazı bekleyen herkesi üzüyorum.
Bu kadar ara vermemin bir sebebi açıkçası işi hayatım. Bankacılık gibi sürekli yüksek tempo isteyen bir mesleğim olması beni çoğu zaman bir fotoğraf çekmekten/işlemekten alıkoyabiliyor. İkinci bahanem ise – bunu hiç yapmamış olsam da- maalesef detaylı ve uzun yazılar yazma isteğim. Günün sonunda hem bu kadar uzun ve detaylı çalışmalar çıkartamadığım gibi, bir de bu yüzden yazılarıma uzun aralar vermiş oluyorum…
Bu kadar ağladıktan ve günah çıkardıktan sonra :) artık sadete gelelim! Malum takvimlerimize göre Yaz geldi, ama havalar bir türlü Yaz’ a gelemedi. Hatta memlekette ilk kez ciddi ciddi bir şehir merkezinde hortum oluştu. 19 Haziran 2014 günü İstanbul Tuzla’ da saat 17-18:00 sularında etkili bir hortum meydana geldi. Daha 2 ay öncesine kadar çalıştığım ve 2.5 senemin geçtiği Tuzla’ da oluşan bu hortumu kaçırdığım için üzüldüğümü beni tanıyanlar iyi bilirler… :) Tabi işin şakası bir yana, bu felaketten zarar gören tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun…
Filmlerden görmeye alıştığımız manzaraları hayatımızın içinde görmek herkesi oldukça şaşırttı. Tabi benim gibi hobisindeki başarısı atmosfer’ in sakinliğine bağlı bir gezegen fotoğrafçısının aklındaki soru ise “acaba hortum’ dan sonraki atmosferik görüş nasıldır?” oldu…
Yağmurdan sonra yaptığım çekimlerde havanın temizlenmiş olması nedeniyle geçirgenlik tarafında çok başarılı ama sanırım yer yüzüne düşen yağışı buharlaşma ile tekrar göğe yükselmesi nedeniyle de seeing yani atmosferik görüş tarafında ise genellikle kötü oluyordu. Aynen hortum sonrasında da böyle oldu. Ama bu kez geçirgenlik çok çok daha iyiydi. Seeing ise fena sayılmazdı. 5x Powermate ile büyütme yapamasam da bu temiz havayı kaçırmamak için 2.5x powermate ile çekim yaptım. Hazır daha az büyütmüşken, kullandığım ZWO ASI20MM model kameranın 1280×960 çözürünürlükte olmasını da fırsat bilerek geniş açı bir fotoğraf ile uyduları da almak istedim. Fotoğrafın üzerine tıklayarak daha büyük halini görebilirsiniz.
Bu benim uyduları ile birlikte çektiğim ilk Saturn fotoğrafım oldu. Çok da mutlu oldum açıkçası. Uydular çalışmaya derinlik hissi kattılar, daha küçük olması nedeniyle de çok çok net bir Saturn de çekmiş oldum. Tek başına Saturn’ u 1.5x dijital büyüme ile şöyle görebiliriz;
Önceki çalışmalarıma bakarsanız bu yıl Saturn’ un halkasını daha iyi bir açıdan gördüğümüzü farkedebilirsiniz. Bunun nedeni Dünya’ mız ve Saturn’ un yörüngeleri üzerinde yol alırken birbirlerine göre bakış açılarının değişmesidir. Yoksa Saturn’ un eksen açısı değişmiyor :)
Yazımı tamamlamadan önce, hazır fırsat bu fırsat diyerek daha önceki günlerde çekmiş olduğum ama çok da memnun olmadığım birkaç Saturn çalışmasını da videosu ile birlikte paylaşmak isterim. Malum çok sık yazamıyoruz…
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. Gökyüzünüz açık olsun…
26 Mayıs gecesi harika olmasa da güzel bir görüş vardı. Kaydettiğim 1 set IR-R-G-B kanal videolarından aşağıdaki sonucu elde ettim. Filtre tekeri Orion marka manuel teker, Filtreler ise Baader IR Pass 652nm ve Astrodon RGB.
Fotoğrafçılar iyi bilir. Bir cismin fotoğrafını çekebilmek için normal şartlar altında ışığı arkamıza almak isteriz ki hedefin her tarafı aydınlansın. Bu işlemi yapmak normal şartlar altında kolaydır. Ya fotoğrafçı ya ışık kaynağı ya da hedef hareket ettirilerek bu ışık-fotoğrafçı-hedef doğrusu sağlanabilir. Peki ya bir gezegenden başka bir gezegeni çekmeye çalışıyorsanız ne yapacaksınız? :) Güneş’ i mi (ışık) oynatalım, fotoğrafçıyı mı (dünya) yoksa hedefi mi (hedef gezegen)…?
Neyse ki Güneş Sistemimiz dinamik bir yapıya sahip ve hareket halinde. Hepimizin bildiği gibi dünyamız 1 yıl içerisinde Güneş’ in etrafını tam olarak dolaşmaktadır. İşte bu sayede yılda yalnızca 1 kez de olsa bu doğrusallık sağlanmakta ve gezegen fotoğrafçılığı için bulunmaz bir fırsat doğmaktadır. Bu durum geçtiğimiz Pazar akşamı yani 28 Nisan gecesi Saturn için gerçekleşti. Aşağıda temsili olarak göreceğiniz görüntü de olduğu gibi Dünyamız, Saturn ile Güneş’ in tam arasında kaldı ve Saturn’ un Güneş’ e bakan tüm yüzeyi, halkaları tam olarak aydınlanmış oldu. E tabi ben de boş durmadım :)
Sabah Antalya’ dan gelmeme ve çok çok yorgun olmama rağmen bu fırsatı kaçırmak istemedim ve akşam havanın kararmasından biraz önce sistemi kurdum. Hava kararıp Saturn ufuktan 20 derece kadar yükselince önce gözlem yapmak istedim. 240x büyütme ile Saturn uyduları ile birlikte gayet güzel görünüyordu. Daha sonra büyütmeyi bir miktar daha yükselterek 400x büyütme faktörü ile gezegeni gözledim. Bu sırada teleskobuma 5X Powermate ve 10X Televue Plossl takılı idi. Gerçekten devasa Saturn merceği dolduruyor ve eşimle bana harika bir göz ziyafeti çektiriyordu. Gezegenin bir miktar daha yükselmesi için beklemeye koyuldum. Gezegen fotoğrafçılığında çekeceğiniz cismin ufuktan yüksek olması tercih edilir çünkü bu durumda gezegenden gelen ışık atmosferimizin bozucu etkilerine daha az maruz kalır. O gece Saturn maksimum 37 derece yüksekliğe çıkacaktı ve ben de tam olarak o sırada çekecektim güzeller güzeli gezegeni.
Fakat saat ilerledikçe gökyüzünü ince bir sis tabakası kaplamaya başladı. Geçirgenlik kötü bir hal alıyordu. Hatta az önce doğan Ay’ ın çevresinde bu etki çok net görülebiliyordu. Yine de yılmadım ve iyi kötü bir kayıt almak için işe koyuldum. Atmosferik görüşün (seeing) bu sürede biraz bozulduğunu görünce 2.5x powermate ile yani daha düşük büyüme ile kayda başladım. Fena değildi. Aşağıdaki kalitede bir video elde ettim. Ve bu şekilde tam 2 Set video çektim. Aşağıdaki video yalnızca infrared ışığı geçiren bir filtre ile çekildi. Marka ve Modeli Astronomik IR Pro 807 dir.
Bu şekilde bir müddet çekim yaptıktan sonra Ay’ ın etrafındaki halenin kaybolduğunu ve ayrıca videodaki gezegenin de gayet net görünmeye başladığı gördüm. Elbette bu fırsat kaçmazdı. Hemen daha yüksek büyütmeli powermate’ i yani 5x Televue marka powermate’ i takarak büyütmeyi yükselttim. Görüntü gerçekten de fena değildi. Tam olarak şöyleydi;
Bu şekilde de tam 2 set renk filtelerimle kayıt aldım. Kullandığım kamera renksiz bir kamera bu bilinçli bir tercih ve bir avantaj. Ben kameranın önünde renk filtreleri koyarak çok daha yüksek çözünürlükte kayıt alıyorum ve daha sonra bunları çeşitli yazılımlarla (FireCapture, Registax, WinJupos,Astra Image ve Photoshop) işleyip nihai sonuca ulaşıyorum. Elbette renkli kameraya göre daha çok yoruyor ama kesinlikle bu yorgunluğa değecek sonuçları da veriyor.
Sözü daha fazla uzatmadan bu önemli olayı tarihe nasıl not düştüğümüze bakalım isterseniz… Açıkçası sonuç beni oldukça mutlu etti…
İş, güç, hava durumu vs derken yine astrofotağrafi’ den uzun bir süre uzak kaldım. Elbette bulutlu geceler yeni yazılımlar üzerinde çalışmak ve tekniğimizi geliştirmek için kullanılması gereken fırsatlar olarak görülmeli. Ben de tam olarak istediğim kadar olmasa da çekim yapamadığım dönemlerde astronomi bilgimi arttırmaya gayret ediyorum. Ama şimdi aksiyon zamanı.
12 Nisan 2013 Cuma sabaha karşı Saat 00:00-02:00 arası Saturn’ u Kurtköy’ deki yeni evimin balkonundan görüntüleyebildim. Hava temiz ve seeing de fena sayılmazdı. 5 üzerinde 3 ile 4 arası bir puan verebilirim.
Öncelikle sizlerle Saturn’ u mono kamera ve kırmızı renk filtresi ile kayıt altına aldığım videoyu paylaşmak istiyorum;
Maalesef özellikle mavi renk filtresi ile çektiğim video çok gürültülü (kumlu-parazitli) çıkıyor. Bunun nedeni mavi rengin atmosferden geçerken kırmızı renge göre daha fazla bozulması… Bu nedenle ben de aldığım videolardan kırmızı renk kanalını içerenleri işledim. Beğendiğim bir tanesinin sonucunu sizlerle paylaşıyorum.
Fotoğrafta Satürn’ ün halkası tüm ihtişamı ile kendini sergiliyor. Bu yıl halkaların dünyaya göre konumu daha yatık olduğu için böyle güzel bir şekilde görebiliyoruz. Gelecek yıl daha da yatık hale gelecek ve gezegenin neredeyse bir bölümünü halkalar nedeniyle hiç göremeyeceğiz ancak halkalar daha da detaylı görülebilecek. Satürn gerçekten de gökyüzünün 1 numarası…
Umarım beğenirsiniz. Olumlu, olumsuz eleştirilerinizi beklerim.
Burada da ilk Saturn GIF im var. 4 kare kullandım. 10 dk ara ile çekim yaparak sonuçları peş peşe oynatınca özellikle fırtınanın hareketi göze çarpıyor.
Yukarıdaki ilk çalışmanın üzerinde biraz daha çalıştım… Renkler azıcık daha ortaya çıktı sanki… Saat 01:00 da çekmişim. Gezegen 44 derece yükseklikte. İşleme için çok farklı kombinasyonlar var. Oturup adam akıllı tek tek sıkılmadan incelemek lazım. Her renk kanalını (RGB) tek tek az-orta-çok işleyip sonra bu 9 kombinasyonu farklı farklı birleştirerek Astra İmage’ de yine aldığı kadar işlemek gerek. Belki çok daha iyi sonuçlarda çıkabilir olasığı adamı deli etse de işin zevkini kaçırmak istemiyorum. Hafta için zamanım olursa elimdeki diğer videolara da bakarım.